ASLINDA ÜÇ GÖZÜMÜZ VAR
Aslında üç
gözümüz var hepimizin. Hani hep söylenir ya, üçüncü göz, kalp gözü ya da gönül
gözü diye. Aslında tıbben öyle bir gözümüz daha var. Kalbimizde değil de
kafatasımızda duruyor hem de.
Üçüncü göz diye adlandırılan organ 2 gözümüzün arkalarında, beynimizin ortalarında, göze benzeyen fizyolojik yapısı nedeniyle üçüncü göz diye adlandırılan “epifiz” bezidir aslında.
Üçüncü
gözümüz epifiz bezi “melatonin” salgılar. Melatonin de bizim biyolojik
saatimizi ayarlar.
Yani ne
zaman uykumuz gelecek, ne zaman uyanacağız onu belirler. Sabah ereksiyonlarının
sebebidir. Ayrıca hislerimizin, duygularımızın nasıl çalışacağını ayarlar. Bir
nevi altıncı hissimizdir melatonin.
Melatonin gün
içinde gözlerimizle algıladığımız güneşle beslenir, geceleri de zifiri
karanlıkla. Onun için gün doğumuyla uyanıp gün batımıyla uyuyan insanlar daha
bir dengelidir. Seratonin denilen mutluluk hormonuyla ortak çalışır. Ne kadar
melatonin o kadar seratonin gibi.
Deniz
ürünleri, kara lahana, şalgam, temiz hava, temiz içme suyu, patates, pirinç, muz
ve börülce melatonin salınımını artırır.
Dip
balıkları, midye, flor, duman ve fazla hayvansal gıda tüketmek ise melatonini
azaltır.
Bol deniz
ürünü tüketip, börülce yiyen İzmirliler’e
bir bakın. Şimdi anlıyor musunuz neden bu kadar öz güvenli ve mutlu
olduklarını. Melatonin dolu depolar maşallah.
Üçüncü
gözünüzün oyulmasını istemiyorsanız melatoninize sahip çıkın. Balık yiyin,
sabah erken uyanın, temiz hava teneffüs edin. Yoksa Allah muhafaza böyle
hissiz, ruhsuz, tuzsuz bir şey olur çıkarsınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder