16 Mart 2016 Çarşamba

BİLİNÇALTI 


Askeriyeden içeriye adımımızı atmıştık. Çok kalabalık ve çok gergindi her şey. Bize verilen kıyafetleri hemen giyinip  beş dakika içinde içtima alanında olmamız emredilmişti. Bu dönemde gelen asker sayısı beklenenin üzerinde olmuştu. O nedenle yataklarda ikişer kişi yatacağımız söylendi.
Aslında ben askerliğimi yapmıştım. Fakat hesaplamada bir hata olmuş ve on beş gün daha yapmam gerektiği anlaşılmıştı. Ben de işi gücü, her şeyi bırakıp gelmiştim işte buraya. Bütün eski komutanlarım ve bazı asker arkadaşlarım da oradaydılar. Farklı bir dünya, farklı bir sıkıntının içine girmiştim. Adeta dişlerimi sıkıyordum.
İşte bu rüya uyandırdı beni bu sabah.
Terden sırılsıklam olmuştum. Dişlerim sıkmaktan sallanıyor, kaslarım gerilmekten yorulmuştu. Uyandım ve bir daha uyuyamadım tabi ki.
Bu rüyayı senede bir kere görürüm ben. Senede bir kere de mezun olduğum fakülteden çağırırlar. Bir hata yapıldığını ve aslında bir dersten geçemediğimi, bu yüzden 6 ay daha okula devam etmem gerektiği söylenir. İşi gücü bırakırım, yurt ararım, ders çalışırım, sınava girerim. Aman yarabbi. Ölüm gibi bir şey olur ama kimse ölmez.
Uzunca zaman bu tip dönemsel rüyaları sadece ben görüyorum sanıyordum. Bir gün bir arkadaş sohbetinde lafını açınca gördüm ki etrafımdaki herkes görüyormuş. Rahatladım!




Bilinçaltı çok enteresandır…

Bilinçaltı seni senden alır da seni sana bırakmaz, yanı başında olsa da, istemezse bir adım bile atmaz. Canı isterse de beş yaşındaki travmanı alır anlamsız bir gece rüyana sokar. Sabah uyanırsın ki dayak yemiş gibisin.
Bilincinizin altını üstüne getirecek şeylerden uzak durunuz.

Bilincinizin altını temiz tutunuz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder