BİLİNÇALTI
Askeriyeden
içeriye adımımızı atmıştık. Çok kalabalık ve çok gergindi her şey. Bize verilen
kıyafetleri hemen giyinip beş dakika
içinde içtima alanında olmamız emredilmişti. Bu dönemde gelen asker sayısı
beklenenin üzerinde olmuştu. O nedenle yataklarda ikişer kişi yatacağımız
söylendi.
Aslında ben
askerliğimi yapmıştım. Fakat hesaplamada bir hata olmuş ve on beş gün daha yapmam
gerektiği anlaşılmıştı. Ben de işi gücü, her şeyi bırakıp gelmiştim işte
buraya. Bütün eski komutanlarım ve bazı asker arkadaşlarım da oradaydılar.
Farklı bir dünya, farklı bir sıkıntının içine girmiştim. Adeta dişlerimi
sıkıyordum.
İşte bu rüya
uyandırdı beni bu sabah.
Terden
sırılsıklam olmuştum. Dişlerim sıkmaktan sallanıyor, kaslarım gerilmekten
yorulmuştu. Uyandım ve bir daha uyuyamadım tabi ki.
Bu rüyayı senede
bir kere görürüm ben. Senede bir kere de mezun olduğum fakülteden çağırırlar.
Bir hata yapıldığını ve aslında bir dersten geçemediğimi, bu yüzden 6 ay daha
okula devam etmem gerektiği söylenir. İşi gücü bırakırım, yurt ararım, ders
çalışırım, sınava girerim. Aman yarabbi. Ölüm gibi bir şey olur ama kimse
ölmez.
Uzunca zaman
bu tip dönemsel rüyaları sadece ben görüyorum sanıyordum. Bir gün bir arkadaş
sohbetinde lafını açınca gördüm ki etrafımdaki herkes görüyormuş. Rahatladım!
Bilinçaltı çok enteresandır…
Bilinçaltı
seni senden alır da seni sana bırakmaz, yanı başında olsa da, istemezse bir
adım bile atmaz. Canı isterse de beş yaşındaki travmanı alır anlamsız bir gece
rüyana sokar. Sabah uyanırsın ki dayak yemiş gibisin.
Bilincinizin
altını üstüne getirecek şeylerden uzak durunuz.
Bilincinizin
altını temiz tutunuz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder