16 Mart 2016 Çarşamba

KÜÇÜK İSKENDER’İN MÜTHİŞ LAF SOKMALARI


Küçük İskender kimdir:
28 Mayıs 1964 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Kabataş Erkek Lisesi'ni bitirdikten sonra İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ne girdi ve beş yıl eğitim gördü. Kendi arzusuyla bıraktığı tıp fakültesi eğitimini takiben İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'ne de üç yıl kadar devam etti.
'Marjinal şair' olarak tanınmaya başlaması 1985 yılında olmuştur. Günümüze değin bunca yıllık süreye onlarca şiir ve özgür metin, bir günlük, üç roman, iki özel derleme, bir inceleme ve bir antoloji olmak üzere birçok kitap sığdırmıştır. http://www.kucukiskender.com/biyografi.asp

Şiir ve düz yazı tarzında öyle enteresan eserlere imza atar ki ben adeta ağzım açık okurum. Kendisi adeta kelimelerle oyun oynar. En sevdiğim tarafı da yazı ya da şiirlerinin içindeki laf sokmalarıdır. Müthiş bir nüktedanlığa sahiptir.
Binlerce satır yazısından sizlere çıkardığım naçizane birkaç cümlesini sizinle de paylaşmak istiyorum. Aman bu cümleleri halen birlikte olduğunuz partnerinize kullanmayınız. Bunlar sadece ayrıldığınız kişiye ithaf edilecek kadar ağırdır




İşte en ağır Küçük İskender sözlerinden örnekler:

-Bana geleceğin günün adını tıp çok önceden koymuş meğer ;  ‘Kıl dönmesi!’

-Sana kemik değil; aşk verdim. Şimdi itlik yapmanın âlemi yok gitme diyorsam gitme.

-Duydum ki böbreğinde taş varmış sevgili. Kesin kalbinden düşmüştür.

-Senin için ölürüm” dedi. ”Benim için zaten öldün” dedim. Cesedini alıp çıktı.

-Her rengin bir kişiliği vardır. Her kişiliğin de bir rengi. Ben senin rengini buldum. Kahperengi.

-Giderken sana ‘hoşçakal’ demek istedim ihanetin aklıma geldi ‘hoşt/çakal’ diyebildim.

-Bilirsin beceremem yaşamayı. Bir damla su olsam, gider rakıya damlarım.

-O kadar güzel unutmuştun ki beni, hatırlatmaya kıyamadım.

-Sigarayı bile kıskanırdım; kalbine giden yollara uğradığı için.

-Sigarayı bıraksam diyorum, tamamen sana başlasam. Sen daha çabuk bitirirsin işimi, böyle çok yavaş ölüyorum.

-Bir erkeğin en lezzetli yeri ‘ başının eti ‘ sanırım. Bu kadar kadın yanılıyor olamaz zira.

-Bir insanı kaybetmek istiyorsanız çok sevin, kendiliğinden gider zaten.

-Evde kedi, köpek beslemekle hayvan sever olunmaz. Hayvan sever dediğin benim gibi koynunda yılan besleyecek.

-Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır öküzü değil. Neden dönmediğini şimdi anladım.

-Seviyorum affet dedi ya, o an insanın sadece ağzıyla gülmediğini anladım.

-Karpuz seçerken gösterdiğimiz özenin yarısını sevgili seçerken de gösterseydik, bu kadar kelek aşklar yaşamazdık.

-Bazı kızIarı yeni açıIan mağazaIara benzetiyorum, bekIedikIeri  iIgiyi  görmeyince zararına veriyorIar.



Olgunlaşmak lazım:
Bu yazıyı okuyup da gaza gelmeyelim, elimizdekinin kıymetini bilelim, edebiyatı sevelim; yazarlarımızı okuyalım, farklı eserler okuyarak olgunlaşalım. Bir küçük İskender olmaya çalışırken büyük rezaletlere yol açmayalım. Aklımızı başımıza alalım; laf sokmaya akıllı olalım.

Üstad küçük İskender’e selam olsun…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder