KÜÇÜK İSKENDER’İN MÜTHİŞ LAF
SOKMALARI
Küçük
İskender kimdir:
28 Mayıs
1964 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Kabataş Erkek Lisesi'ni bitirdikten
sonra İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ne girdi ve beş yıl eğitim gördü. Kendi
arzusuyla bıraktığı tıp fakültesi eğitimini takiben İ.Ü. Edebiyat Fakültesi
Sosyoloji Bölümü'ne de üç yıl kadar devam etti.
'Marjinal
şair' olarak tanınmaya başlaması 1985 yılında olmuştur. Günümüze değin bunca
yıllık süreye onlarca şiir ve özgür metin, bir günlük, üç roman, iki özel
derleme, bir inceleme ve bir antoloji olmak üzere birçok kitap sığdırmıştır. http://www.kucukiskender.com/biyografi.asp
Şiir ve düz
yazı tarzında öyle enteresan eserlere imza atar ki ben adeta ağzım açık okurum.
Kendisi adeta kelimelerle oyun oynar. En sevdiğim tarafı da yazı ya da
şiirlerinin içindeki laf sokmalarıdır. Müthiş bir nüktedanlığa sahiptir.
Binlerce
satır yazısından sizlere çıkardığım naçizane birkaç cümlesini sizinle de
paylaşmak istiyorum. Aman bu cümleleri halen birlikte olduğunuz partnerinize
kullanmayınız. Bunlar sadece ayrıldığınız kişiye ithaf edilecek kadar ağırdır
İşte en ağır Küçük İskender
sözlerinden örnekler:
-Bana
geleceğin günün adını tıp çok önceden koymuş meğer ; ‘Kıl dönmesi!’
-Sana kemik
değil; aşk verdim. Şimdi itlik yapmanın âlemi yok gitme diyorsam gitme.
-Duydum ki
böbreğinde taş varmış sevgili. Kesin kalbinden düşmüştür.
-Senin için
ölürüm” dedi. ”Benim için zaten öldün” dedim. Cesedini alıp çıktı.
-Her rengin
bir kişiliği vardır. Her kişiliğin de bir rengi. Ben senin rengini buldum.
Kahperengi.
-Giderken
sana ‘hoşçakal’ demek istedim ihanetin aklıma geldi ‘hoşt/çakal’ diyebildim.
-Bilirsin
beceremem yaşamayı. Bir damla su olsam, gider rakıya damlarım.
-O kadar
güzel unutmuştun ki beni, hatırlatmaya kıyamadım.
-Sigarayı
bile kıskanırdım; kalbine giden yollara uğradığı için.
-Sigarayı
bıraksam diyorum, tamamen sana başlasam. Sen daha çabuk bitirirsin işimi, böyle
çok yavaş ölüyorum.
-Bir erkeğin
en lezzetli yeri ‘ başının eti ‘ sanırım. Bu kadar kadın yanılıyor olamaz zira.
-Bir insanı
kaybetmek istiyorsanız çok sevin, kendiliğinden gider zaten.
-Evde kedi,
köpek beslemekle hayvan sever olunmaz. Hayvan sever dediğin benim gibi koynunda
yılan besleyecek.
-Tatlı dil
yılanı deliğinden çıkarır öküzü değil. Neden dönmediğini şimdi anladım.
-Seviyorum
affet dedi ya, o an insanın sadece ağzıyla gülmediğini anladım.
-Karpuz
seçerken gösterdiğimiz özenin yarısını sevgili seçerken de gösterseydik, bu
kadar kelek aşklar yaşamazdık.
-Bazı
kızIarı yeni açıIan mağazaIara benzetiyorum, bekIedikIeri iIgiyi
görmeyince zararına veriyorIar.
Olgunlaşmak lazım:
Bu yazıyı
okuyup da gaza gelmeyelim, elimizdekinin kıymetini bilelim, edebiyatı sevelim;
yazarlarımızı okuyalım, farklı eserler okuyarak olgunlaşalım. Bir küçük
İskender olmaya çalışırken büyük rezaletlere yol açmayalım. Aklımızı başımıza
alalım; laf sokmaya akıllı olalım.
Üstad küçük
İskender’e selam olsun…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder